Cinsel terapi, cinsel işlev bozuklukları konusunda eğitim almış psikiyatrist ve klinik psikologlar tarafından cinsel sorunları olan birey ya da çiftlere uygulanan tedavidir.
Cinsel sorunların ve bozuklukların ortaya çıkışında, kişinin bedensel ve psikolojik özellikleri ya da ikili ilişkilerin etkileşimleri etken olabilir. Kapsamlı bir tıbbi değerlendirme; problemin ne olduğunun anlaşılmasında ve mevcut durum için en iyi tedavi veya tedavi kombinasyonunun belirlenmesi için gereklidir. Cinsellikle ilgili duygular, düşünceler ve yerleşmiş inançlar vardır ki bu yerleşmiş inançlar çoğu zaman hatalıdır. Doğal olarak cinsel sorunların tedavisi de, oluşumunda rol oynayan etkenlere göre değişebilir. Kişi ile görüşülerek sorunu ortaya çıkaran, yerleşmesine neden olan etkenler birlikte incelenir ve tedavisinde etkili olacak ilaç veya psikoterapiler seçilir.
Eğer cinsel sorun psikolojik etmenlerle ilişkili ise veya tıbbi bir nedene bağlı olarak gelişmiş olsa bile psikolojik etmenler durumu ağırlaştırmışsa, cinsel terapiler uygulanmalı ya da ilave edilmelidir. Bütün tedaviler gibi cinsel tedaviler de bilimsel veriye dayalı olmak zorundadır.
Dünyada ve Türkiye´de 1970´lerden beri “Cinsel Terapi” ile vajinismus ve erken boşalma olgularının pek çoğu başarıyla, cinsel isteksizlik, erkeklerin sertleşme bozukluğu ve kadınların uyarılma ve orgazm bozuklukları gibi diğer cinsel işlev bozuklukları da büyük ölçüde tedavi edilmektedir. Cinsel sorunun tipine ve sorunlu çifte göre değişiklikler olmakla birlikte, cinsel tedaviler ortalama olarak 2-4 ay ve 6-10 seans sürer, ama kişiye göre bir iki görüşme ile kısa zamanda düzelen vakalar olabildiği gibi, tedavisinin bir iki yıl sürmesi gereken vakalar da olabilir.
Cinsel sorunları olanlarda uygulanan ve etkili olduğu bilinen cinsel tedaviler aslında özel bir öğrenme biçimidir. Bu öğrenme sürecinde kişiye temel olarak şunlar öğretilir: Genel olarak psikoterapilerde ve özellikle de cinsel tedavilerde kişiye mahrem ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşturulur. Bu ortamda kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini, ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir. Bu keşif ve öğrenme, kişinin özelliklerine göre değişen bir süratte olur. Bu nedenle cinsel sorunun ilaçla tedavisi yapılırken de hasta ile hekim arasındaki ilişkinin önemi vardır ve bazen psikoterapi veya cinsel terapinin bir parçası olarak uygulanır.
Cinsel terapinin tedavi ettiği cinsel işlev bozuklukları;
• Erken Boşalma,
• Sertleşme Bozukluğu,
• Disparoni (kadında ağrılı cinsel ilişki),
• Cinsel İstek ve Uyarılma Bozukluğu,
• Vajinismus,
• Orgazm Bozukluğu,
• Cinsel Yönelim ve Cinsel Kimlikle ilgili Sorunlar
Cinsel tedaviler, psikoterapi oturumları halinde muayenehane veya hastanelerde yapılır. Cinsel terapiye başvuran kişinin cinsel eşi varsa tedaviye cinsel eşiyle başvurması önerilir. Çünkü bu tedavi başarısını daha da artırmaktadır. Öncelikle her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Sorunun alanları belirlendikten sonra tedavi hedefleri çiftle beraber saptanır. Görüşmelerin sıklığı, süresi ve temel ilkeleri belirlenir.
Cinsel bölgelerin anatomisi ve fizyolojisi, cinsel yanıtların işleyişi, yanlış cinsel inanışlar, cinsellik kavramı anlatılır. Daha sonra çeşitli ev ödevleri verilerek cinsel terapi uygulanır.
Cinsel terapide başarı oranı genellikle yüksektir. Kadın cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülen vajinismus tedavi açısından en yüz güldürücü sorundur. Cinsel terapiye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğu olduğu da söylenebilir. Disparoni (ağrılı cinsel ilişki) tedavisi vajinismus tedavisine benzer ve cinsel terapi ile başarı oranı oldukça yüksektir. Bedensel nedenlere bağlı kadın uyarılma bozukluklarında nedene yönelik tedavi uygulanır ancak cinsel istek bozukluğu tedavisinde cinsel terapiye yanıt oranı diğer cinsel sorunlara göre daha düşüktür.